Abel [Turkish translation]

[Nakarat]

Yani, kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

Kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

Kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

Kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

[1. Dörtlük]

Abel, hadi ama, anahtarları bana ver, dostum

Her şey ters gitti

Abel, hadi ama, anahtarları bana ver, dostum

Her şey ters gitti

[1. Ön Nakarat]

Köprüden suyu görüyorum

Şey, bu süreç boyunca elimi tutsan iyi edersin

Geri dön, geri dön, beni geri götür, sakinleşemiyorum

Geri dön, geri dön, beni geri götür, sakinleşemiyorum

[Nakarat]

Yani, kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

Kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

Kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

Kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

[2. Dörtlük]

Abel, hadi ama, bana bir sebep ver

Normalde olabileceğim kadar akıllı değilim

Abel, hadi ama, beni yanında götür

Her şey ters gitti

[2. Ön Nakarat]

Beni iyi ve tanrı korkusu olan birine dönüştürüyorsun

Yani, söyle bana bu benim ne işime yarayacak?

Bir şeyi kaçırıyorum

Evet, bir şeyi kaçırıyorum

[Köprü]

Aklım kendi kabuğunun içinde kontrolden çıktı

Aklım kabuğunun içinde kontrolden çıktı

Bir şeyi kaçırıyorum, evet bir şeyi kaçırıyorum

Abel, aklım kabuğunun içinde kontrolden çıktı

[Nakarat]

Yani, kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

Kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

Kafam yerinde değil, kafam yerinde değil

Kafam yerinde değil, kafam yerinde değil