S.O.S. [Turkish translation]

Bu bir imdat, dokundum, yere düştüm !

Sıkıntımı duyuyor musun? orda kimse var mı?

Kendimi kaybolmuş hissediyorum..

herşeyi terk ettim, ama bunu istemiyorum

gitmeliydim, ben artık ben değildim.

o kadar aşağı düştüm ki

kimse beni görmüyor

bilinmeze battım

boşlukla ve soğukla, soğukla savaştım

tekrar dönmek istiyorum, gelemiyorum

tekrar dönmek istiyorum

ben hiçbirşeyim , hiç kimseyim

Bir krallık gibi üzüntülerim var

bir silah beni hapsediyor

parmaklıklar arasından ışığı görüyorum

ve gökyüzünün ne kadar güzel olduğunu izliyorum

yankılanan sesimi duyuyor musun ? (yankılanan)

Bu bir imdat, dokundum, yere düştüm !

Sıkıntımı duyuyor musun? orda kimse var mı?

Kendimi kaybolmuş hissediyorum..

sessizlik bende acıyı öldürüyor

bunu duyuyor musun? beni görüyor musun?

sana söz veriyor , seni anlıyor

donuk bir şey

bağırdım, seni düşündüm

gökyüzünü dalgalarda boğdum, dalgalarda

bütün pişmalıklarım, bütün geçmişim

bunu yansıtıyorum

ben hiçbirşeyim , hiç kimseyim

Bir krallık gibi üzüntülerim var

bir silah beni hapsediyor

parmaklıklar arasından ışığı görüyorum

ve gökyüzünün ne kadar güzel olduğunu izliyorum

yankılanan sesimi duyuyor musun ? (yankılanan)

Bu bir imdat, dokundum, yere düştüm !

Sıkıntımı duyuyor musun? orda kimse var mı?

Kendimi kaybolmuş hissediyorum..