How You Like That [Turkish translation]

BLACKPINK SENİN BÖLGENDE

Gözlerinin önünde ufalandım

Dibe vurdum ve iyice battım

Son umudu kapmak için

İki elimle de uzanmaya çalıştım

Bu karanlık yerde, tekrar gökyüzünü aydınlatıyorum

Gözlerinin içine bakarken, sana veda öpücüğü vereceğim

Hala yapabiliyorken istediğin kadar gül

Çünkü senin sıran gelmek üzere 1, 2, 3

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Beğeneceksin

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Şimdi bir kendine bak, bir bana bak

Kendine bak, şimdi bana bak

Kendine bak, şimdi bana bak

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Şimdi bir kendine bak, bir bana bak

Kendine bak, şimdi bana bak

Kendine bak, şimdi bana bak

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Kızının hepsine ihtiyacı var ve bu da yüz dolar

10 üzerinden 10'u benim olanı istiyorum

Karma gel de al

Kendimi kötü hissediyorum ama yapabileceğim bir şey yok

Ne oldu, hemen geliyorum

Aleti geri sar

Plain Jane kaçırıldı

Beni sevmiyor musun? O zaman bana nasıl sevdiğini söyle, böyle

Böylesine karanlık bir yerde, yıldızlar gibi parlıyorum

Yüzümdeki o gülümseme ile sana bir veda öpücüğü vereceğim

Hala yapabiliyorken bana gül

çünkü sıra sende 1, 2, 3

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Beğeneceksin

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Şimdi bir kendine bak, bir bana bak

Kendine bak, şimdi bana bak

Kendine bak, şimdi bana bak

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Şimdi bir kendine bak, bir bana bak

Kendine bak, şimdi bana bak

Kendine bak, şimdi bana bak

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Kanatlarımla yere düştüğüm gün

Karanlık günlerde kapana kısıldığım gün

Henüz şansın varken beni bitirmeliydin

Gökyüzüne bak bu bir kuş, bu bir uçak

Patronunu getir, sürtük

BLACKPINK!

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?

Beğendin mi?

Nasıl ama hoşuna gitti değil mi?