Wildflower Wildfire [Turkish translation]

[1]

Olay şu ki

Çünkü farkındayım bunun hakkına konuşmak istiyorsun

Olan şu ki

Milyonlarca yarın gibi sana söz veriyorum

Olay şu

Sana söz verebileceğim şey şu ki şuraya uzanacağım

Tıpkı bir yabani çiçek bahçesi gibi

Ve hep yatağı yapacağım

Ayağının ucu yabani gardenyalar gibi kokacak her zaman

Ve ben seni büyüteceğim, kafam dumanlı

[Nakarat-öncesi]

Canım, ben, ben, ben bu hisle birlikte koşup duruyorum

Tek başıma, çok uzun süredir hem de

Sıcak ateşin ne olduğunu bilmezdim

Sıcak ateş, sıcak su, sıcak kahve, sen yanımdayken ben daha iyiyim

Tuhaf ama gerçek bu sevgilim

[Nakarat]

Yabani, söndürülemez bir ateşe dönmek değil de

Senin geceni aydınlatmak

Sadece gülüşümle, yakmayan bir şeyle

Canım ben yabani bir çiçek gibi olacağım

Ben sadece irade ile yaşıyorum

Asla bir şeye dönüşmemek için elimden geleni yapacağım

İşte bu yakıyor, yakıyor, yakıyor

Tıpkı diğerleri gibi göz bebeğim, yakıyor, yakıyor, yakıyor

[2]

Olay şu ki

Çünkü farkındayım bunun hakkına konuşmak istiyorsun

Olan şu ki

O boşlukları saklıyorsun ki dolsun, o yüzden burada

Olay şu

Babam asla karışmadı

Karısı bana ateş püskürürken

O yüzden ben de tuhaf ama kibar birisi oldum

Hastanelerden daha geç ve hala ayaklarım üstünde

Rahat bir hissizlik ama lithiumla* birlikte şiir de geldi

[Nakarat-öncesi]

Canım, ben, ben, ben bu hisle birlikte koşup duruyorum

IV çok uzun süredir

Dünyanın ne kadar acımasız olduğunu bilmezdim

Sıcak ateş, sıcak su, sıcak kahve, ben daha iyiyim

O yüzden döndüm ama öğrendim

(Senden öğrendim canım)

[Nakarat]

Yabani söndürülemez bir ateşe dönmek değil de

Senin geceni aydınlatmak

Sadece gülüşümle, yakmayan bir şeyle

Canım ben yabani bir çiçek gibi koşacağım

Ben sadece irade ile yaşıyorum

Sana söz veriyorum ki seni hiçbir şey yakmayacak

Hiçbir şey yanmayacak, yanmayacak, yanmayacak

Tıpkı diğerleri gibi göz bebeğim, yakıyor, yakıyor, yakıyor

Yan, yan, yan

Tıpkı diğerleri gibi bebeğim, yan, yan, yan

[Kapanış]

Öğrendiğim kişi sensin, sen, sen

Öğrendiğim kişi sensin, sen, sen