Prisoner [Turkish translation]

Benim yalnız hayatıma iyilik getiriyorsun, dürüst olmak gerekirse.

Senin gözlerinin içine bakmak benim için çok zor.

Senin sevgin olmadan hiç bir şey olmadığımı söylediğimde

Duyguyu hissediyorum ve bu şaşırtıcı.

Belki de ben bu yere daima kader mahkumu yazılmıştım, evet.

Bencil gibi görünmek istemiyorum ama hepsini de istiyorum.

Aşk daima bir ders olacak, gel bu yoldan çıkalım.

Çünkü biliyorum, bildiğim bütün şey, bildiğim bütün şey...

Bağımlılığıma mahkumum.

Çok boş ve soğuk hayata bağımlıyım.

Kararlarıma mahkumum.

Bağımlılığıma mahkumum.

Çok boş ve soğuk hayata bağımlıyım.

Kararlarıma mahkumum.

Sanırım, uzun zamandır Hollywood da kaldım.

Çünkü ruhumun yandığını hissedebiliyorum, yavaş yavaş yandığını,

Ama Hollywood'un dokunuşu olmadan hiçbir şey olamazdım.

Duyguyu hissediyorum ve bu şaşırtıcı.

Belki de ben bu yere daima kader mahkumu yazılmıştım, evet.

Bencil gibi görünmek istemiyorum ama hepsini de istiyorum.

Aşk daima bir ders olacak, gel bu yoldan çıkalım.

Çünkü biliyorum, bildiğim bütün şey, bildiğim bütün şey...

Bağımlılığıma mahkumum.

Çok boş ve soğuk hayata bağımlıyım.

Kararlarıma mahkumum.

Bağımlılığıma mahkumum.

Çok boş ve soğuk hayata bağımlıyım.

Kararlarıma mahkumum.

Bilmiyorum.

Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı dünyaya sarılmışım.

Ve gerçek hayat benim hayalimdeki hayattan daha da garip.