Leaving the Table [Turkish translation]

Bırakıyorum masayı,

Dışındayım oyunun.

Bilmiyorum insanları

fotoğraf çerçevendeki

Eğer sevseydim seni ya da hayır, hayır...

Ağlanası bir utançtı eğer sevseydim seni,

adını bilseydim.

İhtiyacın yok bir avukata,

Bir iddiada bulunmuyorum.

Boyun eğmene gerek yok,

Nişan almıyorum.

İhtiyacım yok bir sevgiliye, hayır, hayır,

biçare canavar uslu.

İhtiyacım yok bir sevgiliye,

bu yüzden üfleyip söndürün alevi.*

Kimse yok özleyen,

Ödül yok.

Yavaş yavaş,

Kesiyoruz bağları.

Harcıyoruz hazineyi, ah, hayır, hayır,

bu aşkın parası yetemez.

Biliyorum hissedebiliyorsun onu,

onarıldı sevimlilik.

İhtiyacım yok bir insafa

ne olduğum için.

Şu bahanelere sahibim,

Onlar yorgun ve sakat.

İhtiyacım yok bir affa, hayır, hayır, hayır, hayır,

Kimse kalmadı suçlayacak.

Bırakıyorum masayı,

Dışındayım oyunun.

Bırakıyorum masayı,

Dışındayım oyunun.