tolerate it [Turkish translation]

[Birinci Verse]

Kafanı eğmiş kitap okumanı izliyorum oturup

Gözlerin kapalı nefes alışını izliyorum uyanıp

Oturup izliyorum seni

Yapıp yapmadığın her şeyi fark ediyorum

Sen çok daha yaşlı ve bilgesin fakat ben

[Nakarat]

Ben küçük bir çocukmuşum gibi bekliyorum kapının önünde

Portren için en iyi renklerimi kullanıyorum

Süslü eşyalarla masayı kuruyorum

Ve senin tahammül etmeni izliyorum

Eğer hepsi benim zihnimdeyse söyle bana şu an

Söyle bana bunu bir şekilde yanlış anladığımı

Biliyorum aşkım kutlanmalı

Ama sen tahammül ediyorsun

[İkinci Verse]

Seni selamlıyorum bir savaş kahramanı karşılamasıyla

Tüm patavatsızlıklarını iyi eğlencenin içine alıyorum

Oturup dinliyorum, tabakları cilalıyorum onlar parlayana kadar

Sen çok daha yaşlı ve bilgesin fakat ben

[Nakarat]

Ben küçük bir çocukmuşum gibi bekliyorum kapının önünde

Portren için en iyi renklerimi kullanıyorum

Süslü eşyalarla masayı kuruyorum

Ve senin tahammül etmeni izliyorum

Eğer hepsi benim zihnimdeyse söyle bana şu an

Söyle bana bunu bir şekilde yanlış anladığımı

Biliyorum aşkım kutlanmalı

Ama sen tahammül ediyorsun

[Üçüncü Verse]

Sen dışarıda farklı dünyalar inşa ederken, nerelerdeydim ben?

Nerede dikenli tellerimin üstüne battaniyeler atan o adam?

Seni tapınağım, duvarımdaki resim, gökyüzüm yaptım

Şimdi yalvarıyorum hayat hikayendeki önemsiz olaylar için yalvarıyorum

Künyenin kenarına kalpler çiziyorum

Her zaman fazlasıyla yer kaplıyor veya zaman alıyor

İyi olduğumu sanıyorsun ama ne yapardın eğer ben

Kaçıp bizi harabelerin içinde bıraksam

İçimdeki bu hançeri alıp ortadan kaldırdın

Senin ağırlığını üstüme alıp sonra kaybettim

İnan bana, yapabilirdim

[Nakarat]

Eğer hepsi benim zihnimdeyse söyle bana şu an

Söyle bana bunu bir şekilde yanlış anladığımı

Biliyorum aşkım kutlanmalı

Ama sen tahammül ediyorsun

[Çıkış]

Oturup izliyorum seni