Sana, o garip yere geliyorum
Renksiz ve dipsiz bataklıkta sis
Ben senin ebedi damatın, altın gelininim
Düşünceler pencere camında ki sinekler gibi uçuşur
Kış arkada, yaşlı değilim ve genç değilim
Gece, şairin öldüğü asansör gibidir
İyice doydum, açlık beni uyandırdı
Eller nabzı hisseder, ışığa esnerim
Nakarat:
Anne, beni akşam uyandır
Anne, gece uyuyamadım
Anne, planlandığı gibi gideceğim.
Anne, anne, anne ne kadar yorgunum
Kırışıklıkların karşısındaki gözlerde sağanak
Cam gri elde çizikler
Düşen fikirlerden geçerek, nedenler gibi yüzüyorlar
Sisin içinde zar zor görülebilir yüzyılın dalları
Pencerenin dışında büyüyor son istasyon
Burada cenaze en üst katta
Merhaba aşkım, bilgi al,
Makyajı ıskalama (kaçırma) ve silme
Nakarat.