Marry You [Turkish translation]

Bizi kimsenin göremeyeceği

Bir yere gidelim.

Onları görmüyormuş gibi yapalım.

Ama hepsi bize dikkat ediyor.

Parlak beyaz gülüşün kör edici oluyor.

Her zaman parlıyorsun.

Değilmişim gibi davransam bile

Dürüst olmak gerekirse ben gergin oluyorum.

Bilmiyorum, kulağa çılgınca geliyor ama emin ol.

Yani bir yere kaçamazsın,

Bana dördüncü parmağını ver.

Kızım seninle evlenmek istiyorum.

Tam yeri tam zamanı.

Seninle evlenmek istiyorum.

Kızım seninle evlenmek istiyorum.

Tam yeri tam zamanı.

Seninle evlenmek istiyorum.

Hala çok güzelsin seni her

gördüğümde nefesimi kaybediyorum

Bir doktora ihtiyacım var,

ölümcül hasta gibi hala aşk hastasıyım

Zaman geçtikçe

daha ciddileşiyor, seni istiyorum.

Sen hala hayatımdaki

her şeysin aşkım.

Bunu gerçekten yapamam.

Böylece artık incinmezsin, yanımda kalabilirsin.

Bana dördüncü parmağını ver.

Kızım seninle evlenmek istiyorum.

Tam yeri tam zamanı.

Seninle evlenmek istiyorum.

Kızım seninle evlenmek istiyorum.

Tam yeri tam zamanı.

Seninle evlenmek istiyorum.

Şu anda yapmazsak,

daha sonra pişman olacağız.

Sanırım bugün, bebeğim,

dördüncü parmağında

Sana benzeyen bir elmas yüzük sunacağım.

Bana şimdi

söz verir misin bu gece

Kızım seninle evlenmek istiyorum.

Tam yeri tam zamanı.

Seninle evlenmek istiyorum.

(Oh seninle evlenmek istiyorum)

Kızım seninle evlenmek istiyorum.

Tam yeri tam zamanı. (Hemen burada evlenelim)

Seninle evlenmek istiyorum. (Seninle evlenmek istiyorum.)

Seninle evlenmek istiyorum.