A Church Is Burning [Turkish translation]

bir kilise yanıyor

alevler yükseklere çıkıyor

dua eden eller gibi

gökyüzünde parlayan

dua eden eller gibi

ateş diyor ki

"benim kiliselerimi yakabilirsiniz

ama ben özgür olacağım"

üç kapşonlu adam arka sokaklardan sızdılar

köy uyurken ellerinde meşalelerle

kiliseye doğru, ki orada saatler önce

sesler şarkı söylüyordu

eller çarpıyordu ve

"artık bir köle olmayacağım" diyorlardı

bir kilise yanıyor

alevler yükseklere çıkıyor

dua eden eller gibi

gökyüzünde parlayan

dua eden eller gibi

ateş diyor ki

"benim kiliselerimi yakabilirsiniz

ama ben özgür olacağım"

üç kapşonlu adam, elleriyle yaktılar kıvılcımı

ve gecede kayboldular, ve karanlıkta kayboldular

ve sabahın soğuk ışığında, hiçbir şey kalmadı

yalnızca bir incilin külleri ve bir gazyağı kutusu

bir kilise yanıyor

alevler yükseklere çıkıyor

dua eden eller gibi

gökyüzünde parlayan

dua eden eller gibi

ateş diyor ki

"benim kiliselerimi yakabilirsiniz

ama ben özgür olacağım"

bir kilise taştan ve odundan daha çok bir şeydir

ve siz yalnız yürüyorsanız eğer özgürlük karanlık bir yoldur

ama gelecek şimdidir ve bir duruş sergilemek zamanıdır

böylece özgürlüğün yitik çanları ülkemde çalabilir

bir kilise yanıyor

alevler yükseklere çıkıyor

dua eden eller gibi

gökyüzünde parlayan

dua eden eller gibi

ateş diyor ki

"benim kiliselerimi yakabilirsiniz

ama ben özgür olacağım"