Better in Color [Turkish translation]

[Birinci Dize]

Siyah, beyaz, abanoz hepsi bana iyi geliyor

İki tonlu tarif, iyi bir kimyaya sahip

J. F. Kennedy'nin*, iyi ünlüleri öp

Bana göre fark etmez çünkü ben her şeyi seviyorum

[Nakarat]

Aşığım olabilirsin

Çünkü aşk renkli daha iyi görünüyor

(Evet, evet, evet, evet, evet, söyle onlara)

[İkinci Dize]

Büyük penis enerjisi (Söyle onlara)

Tadı kara lahana gibi (Söyle onlara)

Büyük bir kıç patty keki (Söyle onlara)

Hey, mutlu günler (Söyle onlara)

Sürtük, beni etiketleme (Söyle onlara)

Ben meşhurum (Söyle onlara)

Kimse güvende değil, kimse

Sen ve sen ve sen ve

[Nakarat]

Aşığım olabilirsin

Çünkü aşk renkli daha iyi görünüyor

(Evet, evet, evet, evet, evet)

[Nakarat Öncesi]

Renk

Aşk daha iyi görünüyor

Aşk, aşk daha iyi görünüyor (Biliyorsun)

Renkli, ooh

Eğer sana söylemeyi deneseydim sonra beni incitmeye çalışırdın

Hiçbiriniz beni duymuyorsunuz

[Üçüncü Dize]

Hasta altı piston** (Söyle onlara)

Sessizce öpüş (Söyle onlara)

Yavru kedileri yuhala (Söyle onlara)

Tüm süt yalanıyor (Söyle onlara)

Vizyonumu anla (Söyle onlara)

Gökkuşağına yakalandı (Söyle onlara)

Bu kolay, bebeğim, seçmek için tüm dünyaya sahibim

[Nakarat]

Aşığım olabilirsin

Çünkü aşk renkli daha iyi görünüyor

(Evet, evet, evet, evet, evet)

[Nakarat Öncesi]

Renk

Benim bütün dünyam renkli, bebeğim

Aşk daha iyi görünüyor

Aşk, aşk daha iyi görünüyor

Renk içinde, ooh (Gökkuşağı ve bok)

Eğer sana söylemeyi deneseydim sonra beni incitmeye çalışırdın

Annene söyleyeceğim

[Köprü]

Renklendir beni, renklendir beni, renklendir beni, renklendir beni

Renklendir beni, renklendir beni, renklendir beni, renklendir beni

Renklendir beni, renklendir beni, renklendir beni, renklendir beni

Renklendir beni, renklendir beni, renklendir beni, renklendir beni

[Nakarat]

Aşığım olabilirsin

Çünkü aşk renkli daha iyi görünüyor

(Evet, evet, evet, evet, evet)

Kılıfların altı karanlık

Ama aşk renkli daha iyi görünüyor