This Is Why We Can't Have Nice Things [Turkish translation]

Büyük partiler vermek çok hoştu,

Balkondan havuza atlamak.

Herkes şampanyadan bir denizde yüzüyor.

Ve sen çıkageldiğinde hiç kural yok.

Basın ritmi avizeyi hareketlendiriyor.

Bu yüzden tüm yıl boyunca Gatsby gibi hissettim.

Neden gösterime yağmur yağdırmak zorundaydın?

Kafamı sallıyorum,

Ve kapılarımı kilitliyorum.

İşte bu yüzden hoş şeylere sahip olamayız, canım...

Çünkü onları kırdın,

Bende onları alıp uzağa götürmek zorunda kaldım.

İşte bu yüzden hoş şeylere sahip olamayız, balım...

Hakkımda söylediğin tüm o şeyleri duymayacağımı mı düşündün?

İşte bu yüzden hoş şeylere sahip olamayız.

Yeniden arkadaş olmak çok hoştu,

Sana ikinci bir şans veriyordum...

Ama elimi sıkarken, sırtımdan bıçakladın.

Ve mesele burada yatıyor,

Arkadaşlar seni kandırmaya çalışmaz,

Seni arayıp, aklını karıştırmazlar.

Ve eskiden düzelttiğim ilişkimizi tekrar bozdum.

Ama son zamanlarda kaybettiğin tek arkadaş ben değilim.

Belki bu kadar üçkağıtçı olmasaydın.

İşte bu yüzden hoş şeylere sahip olamayız, canım...

Çünkü onları kırdın,

Bende onları alıp uzağa götürmek zorunda kaldım.

İşte bu yüzden hoş şeylere sahip olamayız, balım...

Hakkımda söylediğin tüm o şeyleri duymayacağımı mı düşündün?

İşte bu yüzden sahip olamayız.

İşte gerçek arkadaşlarıma bir kadeh kaldırıyorum,

Onlar, onun bunun ne dediğini umursamıyorlar.

Ve bu da bebeğimin şerefine,

Son zamanlarda hakkımda yazılanları okumuyor.

Ve bu kadeh anneciğime,

Tüm bu dramayı dinlemek zorunda kaldı.

Ve bu da senin şerefine,

Çünkü affetmek yapılan hoş bir şeydir.

Haha, Bunu normal bir suratla bile söyleyemiyorum.

İşte bu yüzden hoş şeylere sahip olamayız, canım… (Canım)

Çünkü onları kırdın,

Bende onları alıp uzağa götürmek zorunda kaldım.

İşte bu yüzden hoş şeylere sahip olamayız, balım…

Benim hakkımda söylediğin tüm şeyleri duymayacağımı mı düşündün?

İşte bu yüzden hoş şeylere sahip olamayız, canım...

(İşte gerçek arkadaşlarıma)

Çünkü onları kırdın,

Bende onları alıp uzağa götürmek zorunda kaldım.

(Ve işte bebeğim için)

İşte bu yüzden hoş şeylere sahip olamayız, canım...

(O, onun bunun ne dediğini umursamıyor.)

Hakkımda söylediğin tüm o şeyleri duymayacağımı mı düşündün?

İşte bu yüzden hoş şeylere sahip olamayız.