Turning Tables [Turkish translation]

Bir savaş başlatabilecek ölçüde

Sahip olduğum her şey yerde

Niçin kavga ettiğimizi bir Tanrı biliyor

Söylediğim her şeye karşılık senin söyleyecek daha fazla sözün var

Beni alt etmelerine ayak uyduramıyorum

Kontrolün altında nefes alamıyorum

İzin vermeyeceğim beni incitebilecek kadar yakın olmana bana

Hayır, kurtarmayacağım seni; sırf beni terk edip gidesin diye

Veremem sana, senin bana verdiğini sandığın şeyi

Veda etmenin zamanı geldi

Beni alt etmelerine

Beni alt etmelerine

Görebiliyorum berbat gökyüzünün altında

Aşkın yitirildiği yerde hayaletin bulundu

Seni terk edebilmek için göğüs gerdim yüzlerce fırtınaya

Ne kadar denersen dene, hayır asla yere serilmeyeceğim

Beni alt etmelerine ayak uyduramıyorum

Kontrolün altında nefes alamıyorum

İzin vermeyeceğim beni incitebilecek kadar yakın olmana bana

Hayır, kurtarmayacağım seni; sırf beni terk edip gidesin diye

Veremem sana, senin bana verdiğini sandığın şeyi

Veda etmenin zamanı geldi

Beni alt etmelerine

Beni alt etmelerine

Bir dahaki sefere daha cesur olacağım

Kendi kurtarıcım olacağım

Gök gürültüsü beni almak için geldiğinde

Bir dahaki sefere daha cesur olacağım

Kendi kurtarıcım olacağım

Kendi ayaklarımın üzerinde duracağım

İzin vermeyeceğim beni incitebilecek kadar yakın olmana bana

Hayır, kurtarmayacağım seni; sırf beni terk edip gidesin diye

Veremem sana, senin bana verdiğini sandığın şeyi

Veda etmenin zamanı geldi

Beni alt etmelerine

Beni alt etmelerine