Treacherous [Turkish translation]

[1. kısım]

dudaklarını benimkilere yaklaştır,

birbirlerine değmeyecekleri kadar

dikkatimiz başka yerde, göz göze,

yer çekimi ağırlaşana kadar

ve söylediğin her şeyi yapacağım,

eğer ellerinle söylersen

ve senden kaçabilecek kadar zeki olabilirdim,

ama sen bataklıksın

[nakarat]

bu yokuş güvenilmez,

bu yol acımasız,

bu yokuş güvenilmez

ve ben bunu sevdim

[2. kısım]

bu bir seçim mi karar veremiyorum,

kontrol edilemez hâle geliyorum¹

kendi sesimi duyuyorum,

senden kalmanı istiyor

deri ve kemikten ibaretiz,

birbirimizle geçinmek için eğitildik

sonsuza dek akışa kapılıp gidebilirdik

ama sen sürtünme kuvvetisin²

[nakarat]

bu yokuş güvenilmez,

bu yol acımasız,

bu yokuş güvenilmez

ve ben bunu sevdim

[köprü]

iki araba farı uykusuz geceyi aydınlatıyor,

ve ben seni yalnız, yalnız yakalıyorum

ismin zihnimde yankılanmaya devam ediyor,

ve ben senin, senin bilmen gerektiğini düşünüyorum

güvenli olan hiçbir yokuşun sürüşe değmeyeceğini

ve ben seni eve kadar, eve kadar takip edeceğim

takip edeceğim

[nakarat]

bu umut güvenilmez,

bu gündüzdüşü tehlikeli,

bu umut güvenilmez,

ve ben,

[kırılma]

iki araba farı uykusuz geceyi aydınlatıyor,

ve ben seni yalnız, yalnız yakalıyorum

ismin zihnimde yankılanmaya devam ediyor,

ve ben senin, senin bilmen gerektiğini düşünüyorum

güvenli olan hiçbir yokuşun sürüşe değmeyeceğini

ve ben seni eve kadar, eve kadar takip edeceğim

takip edeceğim

[çıkış]

bu yokuş güvenilmez,

ve benim hoşuma gitti