Şimdi, tenimin altında ağlıyorum
Göz yaşlarım gökyüzüne gitti ve yağmurları yarattı
Yere yağan ve yıkayan
Yeni basılmış acımı
Hayır! Affetmek benim sonsuz bir zevkim
Hayır! Öfkem bir hedefi olmadan uçtu ve yolunu kaybetti
Hayır! Sevgi sözleri ile dolu bir kefaret için dua ediyorum
Hayır! İşte böyle, geri dön!
Kanatlarım gücünü yitirdi
Ve günler sadece günahla dolu gibi görünüyor
Zehirli rüyalarımın fragmanlarıyla karşılandım
Sabahta hiç ışık yok
Gerçek her kesin istediği şey
Ama yüzlerinde sadece yalanları gösteriyorlar
Ben sonsuzluğa terk edilmişim, beni mi arıyorlar?
Benim gib ol
Benim kalbim büyüyen bir masumiyetle dolu
Alev alev yanan bir ateş gibi
Son parlak gün batımı gibi
Doğan güneşi bekliyorum
Şimdi, gözlerimi yakıyor
Güneş doğuyor, dumanı dağıtarak
Asla yalan söylemez sana
Bir gerçek olmalı
Yolumun 101 olduğunu fark ediyorum
Gerçekliğe ulaşamıyorum
Güneşin yanında utangaç olmayayım diye
Kendimi deniyorum ve şimdi
Bu kargaşanın sonu nerede?
Birileri konuşuyor, cevap her gün aynı değil
Arzu, mutluluğun taslağı bu
Birileri konuşuyor, ama bu zamana bir çözüm değil
Hayat sanki bir yıldız
Sonsuz bir yörüngenin peşinden sürükleniyor
Sen git soruları ve cevapları ara
Tamamlanmamış bir resim çizerek
Neden biliyor musun?
Zaman hep akıyor
Ve biliyorum asla geri dönemez
Günden güne pişmanlıklar bırakma
Zehirden yaranan öfkeyi yutmaya çalış
Eski kederinin göz yaşlarında fark edesin diye
Mutluluğun değerine inanmaya çalış
Denemelerin elinde bir öpücük
Masumiyetim acıların bahçesinde çiçek açtı
Taşa yazılmış bir şey yok ama
Yeni bir gün gelmeye devam edecek
Benim gib ol
Benim kalbim büyüyen bir masumiyetle dolu
Alev alev yanan bir ateş gibi
Son parlak gün batımı gibi
Doğan güneşi bekliyorum
Bu kargaşanın sonu nerede?
Birileri konuşuyor, cevap her gün aynı değil
Arzu, mutluluğun taslağı bu
Birileri konuşuyor, ama bu zamana bir çözüm değil
Yüksel, yüksel