Песенка про прыгуна в высоту [Pesenka pro pryguna v vysotu] [Turkish translation]

Hızlı bir çıkış, sıçrama... utanç veren bir yükseliş:

Ağızda talaş, gözlerde yaş, -

Lanet olası iki on iki'yi

Aşmama çıta engel çıkardı.

Size samimiyetle itiraf edeyim ki:

Bütün spor hayatı böyledir, -

Bir anlığına en yukarıdasın -

Ve sonra da hızlıca aşağıya düşersin.

Ama ağacından yasak meyveyi yiyeceğim,

Ve şöhretin kuyruğundan çekeceğim.

Birilerinin sıçrama ayağı sol imiş,

Benim sıçrama ayağım sağ!

Hızlı bir çıkış, sıçrama... Düşüşe şahit olanlar

Islık çalıyor ve bir ayağımdan beni aşağı çekiyor.

Antrenörüm acımadan yüzüme söyledi:

"Evlat, sen uzunlamasına atlıyorsun!

Kasığında çekme var,

Sağ ayakla sıçrama - aptalca bir kapris, -

Yukarıda asılı kalamazsın -

Sonra da hızlıca aşağı düşersin".

Öfkemden soluk alamıyorum,

Anlaşılır bir şekilde anlatıyorum: önemli olan

Onların sıçrama ayaklarının - sol olması,

Ama benim sıçrama ayağımın ise - sağ!

Hızlı bir çıkış, sıçrama... Kanadalı'ya yetişemeyeceğim -

Havadayken yüzüme bakıp gülüyor!

Çıtayı yine iki on iki'ye koydum -

Antrenörüm açık açık söyledi,

Şefin onuncu sıradan seyrettiğini,

Sonra birlikte kafa ütüleyeceklerini,

Velev ki ben şimdi, şu anda, sağdan,

Yanlış sıçrama ayağından vazgeçmez isem.

Ben zehirli iksir içerim - gene iyi,

Kendimi düzeltmem için ne gerekirse yaparım -

Ama yanlış bildikleri sağımı,

Doğru bildikleri soluma değiştirmem.

Tribünler hep birlikte gülmeye başladılar -

Ama kırılmadı şevkim alaylarından:

Hızlı bir çıkış, sıçrama, uçuş ... işte iki on iki -

Ve artık benim etap tamamlandı!

Varsın ağrısın kasığımdaki sakatlık,

Bırak kendimi sakatlatana kadar atlamış olayım,-

En azından en yukarıda oldum ben -

Oradan artık geri itilmem!

Herkese gösterdim "who is who", -

Kötü olan - eşimin hazırladığı sürpriz:

Ben en yukarıya çıkar iken -

O ise başka biriyle aşağı inmiş...

Ama ağacından yasak meyveyi yedim,

Ve şöhretin kuyruğundan çektim.

Birilerinin sıçrama ayağı sol imiş,

Benim sıçrama ayağım - sağ!