Louder Than Bombs [Turkish translation]

Artık çok netleşti,

Tezahüratların arasındaki o tanıdık olmayan gölge.

Muhtemelen artık şu sözlere inanmayacağım.`

`Yalnızca pozitif şeyleri görelim ve duyalım.`

Senin sessiz üzüntün,

Beni titretiyor.

Benim sessiz denizimde,

Bazen dalgalar yükselirdi.

Bombalardan daha yüksek bir sesle kırılırım.

Tüm acı akıyor.

Yüzündeki ifadelerin aslında,

Göründüğü gibi olmadığını anladığımdan itibaren.

Bombalardan daha yüksek sesle kırılırım.

Bebeğim ben hiçbir şeyden daha hiçbir şeyim.

Işıktan daha parlak.

Benden bir şey istemiyor musun?

Ama benim bir şeyden daha fazla olduğumu söylüyorsun.

Işıktan daha parlak.

Hayatından vazgeçmeyecek misin?

Ben burada kalıyorum, dua et.

Daha iyi günler için.

Her gün bir labirent.

Cidden buranın benim olup olmadığını merak ediyorum.

Benim yolum nerede?

Zemin titremeye devam ediyor.

Kendi başıma yere çöküyorum.

Bombalardan daha sesli, evet.

Sana karanlıktan bahsetmek istiyorum.

Herhangi bir yerde olabilir, korkma.

Karanlık her gece beni yutsa bile pes etmeyeceğim.

Senin için savaşacağım, parlayacağız.

Sen ve ben hepsini birlikte hissediyoruz,

Üzüntü ve acıyı.

Bu bir tesadüf değil.

Evet bu oyunu biz seçtik.

Bombalardan daha yüksek bir sesle söylerim.

Bunu tüm dünyanın önünde söyleyeceğim.

Seni görmezden gelip,

Kaçmaya devam ettiğim günler artık olmayacak.

Bombalardan daha yüksek sesle söylerim.

İnsanlar bizi kıskandıklarını söylüyorlar.

Sahip olduğum acıya iki yüzlülük diyorlar.

Ne yaparsam yapayım, bu saçmalığa yakalandım.

Eğer biz değilsek, peki kim yapacak bunu?

İnsanlar bizi kıskandıklarını söylüyorlar.

Sahip olduğum acıya iki yüzlülük diyorlar.

Ne yaparsam yapayım, bu saçmalığa yakalandım.

Eğer biz değilsek, peki kim yapacak bunu?

Bombalardan daha yüksek sesle şarkı söylerim.

Sana ve kendime söz veriyorum,

Üzerimizden geçen dalgaların önemi yok,

Sonsuza dek senin için şarkı söyleyeceğiz.

Bombalardan daha yüksek şarkı söyleriz.