in my head [Turkish translation]

Mesele şu: kafanda yarattığın haliyle birine aşıksın, deniyorsun ama düzeltemiyorsun. Ah, düzeltebileceğin tek şey kendinsin. Seni seviyorum, bu iş fazla uzadı. Yeter artık. İki blok uzaktayım. Oraya geliyorum.

Bir resim boyadım; sandım ki seni iyi tanıyorum

Olmayanı görmek gibi bir alışkanlığım var

Kendimi ana kaptırdım, büründüm çarşaflarına

Benliğimin yarısını istediğini söyledim, kalbimi kırdığında

Hayal gücüm çok yaratıcıdır

Onların şeytan gördüğünde, ben melek görürüm

Haresiz, kanatsız bir melek

Seviyorum, seviyorum* ama asla beni bırakacağını düşünmemiştim

Seviyorum, seviyorum, inanmak için bir şeye ihtiyacım vardı

Seni doğru kişi sanmıştım

Ama hepsi kafamın içindeydi

Hepsi kafamın içindeydi

Evet, kendine bak oğlum, seni icat eden benim

Gucci tenis ayakkabıların sorunlarından kaçırıyor seni

Kardio kalbine iyi gelir

Sandım ki yürütebiliriz bu ilişkiyi

Bir resim boyadım; sandım ki seni iyi çizimledim

Olmayanı gören bir vizyona sahibim

Kendimi ana kaptırdım, büründüm çarşaflarına

Benliğimin yarısını istediğini söyledin, kalbimi kırdığında

Hayal gücüm çok yaratıcıdır

Onlar Kabil gördüğünde, ben Habil görüyorum

Biliyorum azimlisin, istekli ve azimli

Seviyorum, seviyorum* ama asla beni bırakacağını düşünmemiştim

Seviyorum, seviyorum, inanmak için bir şeye ihtiyacım vardı

Seni doğru kişi sanmıştım

Ama hepsi kafamın içindeydi

Hepsi kafamın içindeydi

Evet, kendine bak oğlum, seni icat eden benim

Gucci tenis ayakkabıların sorunlarından kaçırıyor seni

Kardio kalbine iyi gelir

Sandım ki yürütebiliriz bu ilişkiyi

İstedim ki büyüyesin ama oğlum sen gelişme göstermedin

Yaptığın her şey, senin yapmadığın her şeydi*

Asıl seni göz ardı ederek potansiyelini gördüm

Belki de mesele budur

Dedim ki belki de mesele budur

Kendimi sana karşı koyamadım

Evet, bunu kendime ben yaptım

Seni başka biri sandım

Seni başka biri sandım

Seni başka biri sandım