Breathe [Turkish translation]

Bir söylenti duydum

Uzaklara gittiklerine dair

Nasıl bir şey olduğunu biliyorsun

İnsanların nasıl olduğunu

Konuşurlar ve konuşurlar

Anlamamalarına rağmen

Fısıldaşırlar ve fısıldaşırlar

Ve istekle yalan söylerler

Bilmek istiyorum

Senin dudaklarından duymak zorundayım

Eğer öyle değilse söyle

Pazartesi günü duydum

Ve bir süreliğine güldüm

Salı günü duydum

Gülümsemeye çalıştım

Çarşamba günü duydum

Sabrım sınanıyordu

Perşembe günü duydum

Ve içim acıdı

Bilmek istiyorum

Aklının derinliklerini

Tüm her şeyin bir delilik olduğunu söyle

Ve iyi gittiğimizi

Küçük elini benim elimin üstüne koy

Ve aşka inan

Başını göğsüme yasla

Ve aşkı nefes al

Aşkı nefes al

Aşkı nefes al

Aşkı nefes al

Peter'dan duydum

Kim Paul'dan duydu

Kim başkasından duydu

Hiçbirini bilmiyorum

Mary'den duydum

Kim Ruth'dan duydu

Kim İncil üstüne yemin etti

O doğruyu söylüyor

Simon'dan duydum

Kim James'ten duydu

Sarah ile doğruluyorlar

Suçlanması gerekenin ben olduğumu

Joseph'ten duydum

Kim John'dan duydu

Kim inançlı bir şekilde söyledi

Tüm umudun bitmiş olduğunu

Yani bilmem gerekiyor

Senin gerekçelerini

Duymam gerekiyor beni sevdiğini

Bana hoşça kal demeden önce

Bana hoşça kal demeden önce