Ours [Turkish translation]

Asansör düğmeleri ve sabah havası,

Garipsediğim sessizlik beni merdivenlerden çıkmaya yönlendiriyor.

Burada olsaydın eğer onların alık alık bakışlarına gülerdik,

Ancak şu anlık zamanım onların sayılır.

Sanki hep orada birilerini tasvip edilmiyormuş gibi geliyor.

Tıpkı ben ve senin hakkında sanki tanıyormuş gibi o şeylere yargılayacaklar

Ve jüriden karar geldiğindeonlar hiçbir şey yapamazlar

Karar verilmemiş, ancak benim seçimim sensin

Yanisi tatlı küçük aklında endişeler üretme,

İnsanlar parıldayan şeylere taş atarlar

Ve ömürlük aşklar zorlayıcı görünüyor.

Menfaatler tepede, su dalgalı

Fakat bu aşk bizim.

Sen asla tahmin bile edemezsin insanların sahip oldukları o kılıfları,

Geçmişindeki hayaletler üzerime gelecekler.

Gölgelerin içinde saklanıyorlar parlak dudaklarındaki gülümseleriyle,

Ancak umurumda değil

Çünkü şu an sen benimsin.

Ve sende diyeceksin ki;

Tatlı küçük aklında endişeler üretme,

İnsanlar parıldayan şeylere taş atarlar

Ve ömürlük aşklar zorlayıcı görünüyor.

Menfaatler tepede, su dalgalı

Fakat bu aşk bizim.

Ve bunun doğru olup olmadığına karar vermek onların vazifesi değil ve

Ve senin ellerinin benimkilere ne kadar ait olduğunu nereden bilecekler ki

Onların şüpheleriyle savaşacağım ve ben bu şarıkıyla sana inanç vereceğim

Dişlerinin arasındaki farkı seviyorum

O bilmece gibi konuşmanı seviyorum

Ve babamın dövmelerinle ilgili küçümseyen yorumlarını görmezden geleceğim

Çünkü benim kalbim senin.

Tatlı küçük aklında endişeler üretme,

İnsanlar parıldayan şeylere taş atarlar

Ve ömürlük aşklar zorlayıcı görünüyor

Tatlı küçük aklında endişeler üretme,

İnsanlar parıldayan şeylere taş atarlar

Ancak bizim olan şeyi alamazlar

Bizim olan şeyi alamazlar

Menfaatler tepede, su dalgalı

Fakat bu aşk bizim.